Uçaklı Gap Turu / 5 Gece Otel Konaklamalı / İstanbul Çıkışlı

2.Gün - Adıyaman - Kahta - Karakuş Tümülüsü - Cendere Köprüsü - Nemrut Dağı – Nissibi Köprüsü - Diyarbakır – Hevsel Bahçeleri – On Gözlü Köprü – Dicle Nehri – Mardin Kapı – Keçi Burcu – Ulu Camii – Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi

Pikkotur ile Gap Turu 2. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının otelimizden ayrılarak binerek Adıyaman’ın Kahta ilçesine doğru hareket ediyoruz. Kahta’da bizi bekleyen minibüslerimize binerek Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Karakuş Tümülüsü’ne ulaşıyoruz. Muhteşem manzara eşliğinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından minibüslerimize binerek Roma döneminin en görkemli köprülerinden birisi olan Cendere Çayı üzerine inşaa edilmiş 18 asırlık Cendere Köprüsü’ne varıyoruz. Burada fotoğraf molası verdikten sonra Doğu Toros sıra dağları üzerinde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı'na tırmanışa geçiyoruz. Zirvede 2150m’de Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Doğu ve batı teraslarında I. Kral Antiochos tarafından yapılmış Zeus (Oromasdes), Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tiche ve kendisinin dev heykelleri bulunmaktadır. Kral I. Antiochos, bir araya getirdiği Yunan-Pers din ve kültürünü, geleneklerini bu eserlerde açık bir şekilde pekiştirmiştir. Rehberimizden gerekli bilgileri aldıktan sonra Antiochos'un şu vasiyetini hatırlayarak eşsiz manzarasının keyfini çıkartıyoruz; “Doğum günüm her ay ve yıl kutlanıp, bayram günü olacak, bu günlerde baş rahip, tanrılar ve benim için kendisine benim ve kanunların cömertçe verdiği Pers kılığına bürünerek hepimizin üzerine altın çelenkler koyacak. Hepimiz için bol bol kokular yakacak ve gereğince kurbanlar kesecek, kutsal sofraları en güzel yemekler ve şaraplarla donatacak. Buraya toplanan ulusum, bol bol yiyip bayram edecek.”

Nemrut Dağı turumuzun ardından Kahta ile Siverek’i birbirine bağlayan ve Doğu’nun Boğaz Köprüsü olan Nissibi Köprüsü üzerinden geçerek Güneydoğu’nun en eski ve köklü kenti Diyarbakır’a hareket ediyoruz. Dicle Nehri kıyısında bulunan 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip Hevsel Bahçelerini görüp fotoğraflıyoruz. Daha sonra On Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Hıdırellez zamanı yöre halkı dileklerini bir beze yazıp bu köprüden Dicle Nehri’ne atarlarmış. Buradaki fotoğraf molamızın ardından yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu, Urfa Kapı ve Mardin Kapı’yı panoramik olarak görerek Diyarbakır merkezine ulaşıyoruz. 1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) görerek Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulu Camii gezimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi'ni ziyaret ediyoruz. (Tadilat ve bakım çalışmaları sebbeiyle açılışı gerçekleşmemiş olması durumunda ziyaret gerçekleştirlmeyecektir.) Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini göreceksiniz. Burada vereceğimiz kısa molamızın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Kahta’da alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Konaklama Oteli: Diyarbakır veya Adıyaman Otelleri.

Diyarbakır/ Anemon Otel, Sv Business Otel, Novotel vb. oteller - Adıyaman/ Dedeman Otel, Taşsaray Bardakçı Otel, Euphrat Otel vb. oteller

3.Gün - Malabadi Köprüsü – Batman – Hasankeyf – Mağaraköy – Haberli Köyü – Mor Gabriel Manastırı - Midyat

Pikkotur ile Gap Turu 3. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılarak Silvan sınırları içerisinde bulunan Malabadi Köprüsü hareket ediyoruz. Artukoğulları Dönemi’nde inşaa ettirilen ve dünyada günümüze ulaşan en büyük kemer açıklığına sahip taş kemer köprüsü olan Malabadi Köprüsü’nde fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Diyarbakır’a veda ederek Batman Hasankeyf’e hareket ediyoruz.

Türkiye’nin ilk petrol kuyularının bulunduğu Batman üzerinden at başı petrol pompalarını panoramik olarak görerek Hasankeyf’e ulaşıyoruz. Tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan Hasankeyf’te, Ilısu Barajının yapılmasının kesinleşmesiyle beraber 3 km uzaklığa yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur. 2020 yılı Şubat ayı itibariyle sular altında kalan Hasankeyf’in hüznüne ortak olacağımız bu gezimizde görkemini hala koruyan Hasankeyf Kalesi'ni, El Rızık Camisi'nin Minaresi'ni ve mağaraları görerek serbest zamanın veriyoruz. Serbest zaman sırasında dileyen misafirlerimiz Ilısu Barajı üzerinde eski Hasankeyf’i yakından görebilecekleri tekne turuna katılabilir. (Ekstra) Serbest zamanın ardından Midyat üzerinden Şırnak sınırları içerisinde bulunan İdil’e bağlı Mağaraköy’e (Kiwex) hareket ediyoruz.

Ezidilerin inanç ve yaşamlarına uygun olarak asırlarca yaşamış oldukları Mağaraköy tamamen terkedilmiş durumda. Evlerin metrelerce altında oyulan ve kullanılan mağaralardan ismini almıştır. Rehberimizden Ezidi kültürü hakkında bilgiler aldıktan sonra Köy dokusu, kokusu, mezarlık alanı ve evlerin yapısı zamanın durduğu o ana sizleri götürecektir. Serbest zamanın ardından Süryani köyü Haberli (Basibirin) Köyü’ne hareket ediyoruz. Köyde bulunan 23 kilise, köyün eski zamanındaki canlılığı ve yoğunluğu hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır. Açık olan kiliselerden Mor Eşayho Kilisesi’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Yapısı ve yeniden canlanmaya çalışan bu Süryani köyü; 3 Patrik, 3 patrik yardımcısı ve 31 metropolit çıkarmıştır. Tamamen Süryani halkın yaşadığı köyde gezip bilgiler aldıktan sonra köy kahvesinde çayımızı yudumlayıp bölge halkıyla sohbet edip veda ediyoruz. Ardından otobüsümüze binerek Midyat sınırlarında bulunan Mor Gabriel Manastırı’na hareket ediyoruz. (Yoğunluk olması durumunda Deyrulzafaran Manastırı gezilecektir.) Süryani Kadim Cemaati’nin ünlü ve büyük yapılarından biri olan manastır, meşe ağaçları ile kaplı yüksekçe bir tepeye konumlandırılmıştır. 397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından temelleri atılan ve kısa sürede yapılan manastırı rehberimiz eşliğinde geziyoruz. “Rahiplerin Meskeni” anlamına gelen ve Süryanice’de “Dayro d’Umro” isminden türetilen “Deyrulumur” ismiyle de bilinmektedir. Manastır gezimizin ardından dinlerin ve dillerin buluşma noktası Midyat’ta bulunan otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Midyat’ta alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Konaklama Oteli: Midyat/ Royal Otel, Asur İmperial Otel, Kervan Otel vb. oteller

4.Gün - Midyat Konukevi – Telkari Atölyesi - Beyazsu –Nusaybin – Mor Yakup Kilisesi – Zeynel Abidin Camii – Dara Antik Kenti - Kasımiye Medresesi – Mardin

Pikkotur ile Gap Turu 4. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılarak Midyat’ta Sıla, Hercai, Ah Bir Bulut Olsam gibi dizilerin çekildiği Midyat Konukevi gezimizi gerçekleştiriyoruz. Birbirinden harika fotoğraflar çekebileceğiniz Konukevi ziyaretimiz sonrasında Süryani ustalar tarafından yıllar boyunca geliştirilmiş ve bir kültür halini almış Telkâri sanatının örneklerini görüp satın alabileceğimiz telkâri atölyesini ziyaret edip, alışverişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Telkâri alışverişlerimizden sonra Tarihi Midyat Evleri arasında gezinti yapabilmek adına serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından otobüsümüze binerek Beyazsu ve Dara Antik Kenti Turumuzu gerçekleştiriyoruz.

Dara Antik Kenti ve Beyazsu Turu (Ekstra): Midyat’ın güneyinde kalan plato ve tepelerin eteğinden kaynağını alan Beyazsu’ya ulaşıyoruz. Mardin’in kurak ve ağaçsız coğrafyasında, serin ve berrak suyu, ağaçları ve yeşilliği ile Beyazsu’da kısa bir çay kahve molası veriyoruz. Ardından sınırın sıfır noktası Nusaybin’e hareket ediyoruz.

Yaklaşık 7000 yıllık bir geçmişe ve 4000 yıllık isim geçmişine sahip Mezopotamya’nın önemli kenti Nusaybin’de kesintisiz yerleşimin olduğu alanın bir bölümü Suriye’de, önemli bir bölümü de Türkiye topraklarındadır. Mezopotamya’nın en büyük okulu olan Mor Yakup Kilisesi’ni görüyoruz. Mor Evgin ve Mir Osman hakkında bilgiler aldıktan sonra, Zeynel Abidin Külliyesini ziyaret ediyoruz. Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Sitti Zeynep Türbelerinin de bulunduğu Külliye hakkında rehberimizden bilgiler aldıktan sonra Köy kahvesinde sınırın sıfır noktasında çay kahve molası veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Dara Antik Kenti’ne hareket ediyoruz.

Mardin’in 30 km güneydoğusunda, Oğuz Köyü’nde yer alan Dara Antik Kenti Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşkelerinden biridir. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Daran Antik Kenti gezimizin ardından Kasımiye Medresesi’ne hareket ediyoruz.

Artuklular Döneminde yapımına başlanan ve 15. Yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Sultanı Kasım İbn Cihangir döneminde tamamlanmış olan medresede rehberimizden bilgiler alarak gezip, fotoğraflamamızın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Nusaybin’de alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Konaklama Oteli: Mardin/ Anemon Otel, Raymar Otel, Yay Grand Otel, Dedeman Otel vb. oteller

5.Gün - Eski Mardin – Şeyh Çabuk Camii – Cumhuriyet Meydanı – Latifiye Camii – Ulu Camii – Abbaralar – Tarihi Ptt Binası (Şahtana Konağı) – Şehidiye Camii – Olgunlaşma Enstitüsü - Mezopotamya Ovası – Şanlıurfa - Göbeklitepe –Balıklı Göl – Aynzeliha Gölü – Tarihi Çarşılar

Pikkotur ile Gap Turu 5. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılarak Eski Mardin’e hareket ediyoruz. Diyarbakır Kapı’da aracımızdan inerek Eski Mardin sokaklarında yürüyüşe başlıyoruz. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan yürüyüşümüzde Şeyh Çabuk Camii, Mardin Protestan Kilisesi, Latifiye Camii, Sokulbar (İnekler Çarşısı), Bakırcılar Çarşısını göreceğiz. Yürüyüşümüz sırasında Artuklu Döneminin mimari örneklerinden olan Mardin Ulu Camii’yi rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir. Fakat bugünkü minare 1888/1889 yıllarında yeni ve eklektik bir üslupla yapılmıştır. Bazı Süryani yazarlar kiliseden çevrildiğini söylerler. Yapı kiliseden çevrilmemiş olsa bile, yerinde eski bir kilisenin bulunması muhtemeldir. Burada rehberimizden alacağımız bilgilerin ardından sokakları birbirine bağlayan küçük tünellerin yani Abbaraların altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bir dönem PTT Binası olarak kullanılmış ve bu şekilde tanınan, eski bir Ermeni Konağı olan Şahtana Konağı’nı görüyoruz. Ardından 13. Yüzyılın başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırılan Şehidiye Camii’ni görerek Mardin Kalesi eteğinde bulunan Olgunlaşma Enstitüsü’nü rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Tarihi ve Görkemli görüntüsüyle ilginizi çekecek Olgunlaşma Enstitüsü gezimizin ardından Mezopotamya Ovasına karşı yorgunluk çaylarımızı içebilmek ve muhteşem fotoğraflar çekebilmek için kısa bir mola veriyoruz. Molamızın ardından Mardin’e veda ederek Hz. İbrahim Peygamber’in doğduğu ve ateşe atıldığı, Hz. Eyüp Peygamber’in çile çektiği, Şuayip Peygamber’in İbadet ettiği Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya doğru hareket ediyoruz.

Şanlıurfa’nın Örencik Köyü yakınlarında bulunan Anadolu’nun ve Dünya’nın uygarlık tarihinin ilk tapınaklarına ev sahipliği yapan, Unesco Dünya Kültür Miras Listesindeki Göbeklitepe Höyüğü’ne varıyoruz. Keşfiyle birlikte sadece bölge tarihini değil insanlık tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe, geçtiğimiz yıllarda National Geographic dergisinin tüm dünyada “Dinin Doğduğu Yer” sloganıyla kapak yapılmıştır. Henüz çok az bir kısmı açılmış olan ve neolitik çağın Hac Merkezi kabul edilen Göbeklitepe hakkında rehberimizden bilgiler aldıktan sonra Şanlıurfa denilince akla ilk gelen gezi yerlerinden birisi olan Balıklı Göl’e hareket ediyoruz. Balıklı Göl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinmektedir. Kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerde oluşan Balıklı Göl (Halil-Ür Rahman) ve Nemrut’un kızı Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğu söylenen Aynzeliha Gölü’nü görüp rehberimizden bilgiler aldıktan sonra fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Şanlıurfa’nın otantik çarşılarında Urfa’ya özgü ürünler alabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Dileyen misafirlerimiz bölge kültürünü tanıyabileceğimiz ekstra olarak düzenlenecek sıra gecesine katılabilirler.

Önemli: Şanlıurfa otel konaklamamız oda kahvaltıdır. Akşam yemeği için dileyen misafirlerimiz yemekli sıra gecesi programına dahil olabilirler. (Ekstra)

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Mardin’de alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Sıra Gecesinde alınacaktır. (Ekstra)

Konaklama Oteli: Şanlıurfa/ Dedeman Otel, Harran Otel, Newton Otel vb. oteller

6.Gün - Harran – Harran Üniversitesi – Konik Kubbeli Evler - Hz. Eyüp Peygamber Sabır Makamı - Halfeti – Tekne Turu – Rum Kale – Batık Minare – Adana

Pikkotur ile Gap Turu 6. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılarak “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen Harran’a hareket ediyoruz. Harran, Dünya üzerinde sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmıştır. İlk İslam üniversitesinin de bulunduğu 5000 yıllık geçmişe sahip olan Harran’da, Harran Üniversitesi (Ulu Cami), Harran Höyüğü, Kale, Kervansaray ve Geleneksel Konik Kubbeli Harran Evlerini görüp bir tanesine misafir oluyoruz. Konukevi ziyaretimiz sırasında yöresel kıyafetler giyerek fotoğraflar çekebilirsiniz. Harran gezimizin ardından Peygamberler arasında sabrı ile tanınan Hz. Eyyüb’ün hastalanıp çile çektiği mağaranın da yer aldığı Hz. Eyyüb Peygamber Sabır Makamı’nı ziyaret ediyoruz. Burada Hz. Eyyüb Peygamber’in amansız bir hastalığa yakalanıp hastalığı boyunca kaldığı çile mağarasını, hastalığı boyunca tedavi olduğuna inanılan su kuyusunu ve Eyyüb Peygamber’in sırtını dayadığı sabır taşını göreceğiz. Buradaki ziyaretimiz ardından ülkemizin “Cittaslow” kentlerinden biri olan Halfeti’ye hareket ediyoruz.

Birecik Barajı İnşaasından sonra bir kısmı baraj gölü altında kalan Halfeti’de dileyen misafirlerimiz ile bizi bekleyen teknemize binerek Halfeti Tekne Turuna başlıyoruz. (Ekstra) Baraj Gölü üzerinde yapacağımız gezinti sırasında yine büyük bir kısmı baraj gölü altında kalmış olan Kral Kızı Mağarası, Rumkale ve Bilesur Savaşan Köyü’nde Fırat suları altında kalan Camii ve Minaresini göreceğiz. Tekne turumuzun bitimiyle Halfeti’de kısa bir mola veriyoruz. Molamızın ardından Pikkotur ile Gap Turumuzun sonuna geliyor ve uçuşumuz için Havalimanı’na hareket ediyoruz. Check-in ve bagaj işlemlerimizin ardından bir başka Pikkotur organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.

Öğle Yemeği: Halfeti’de alınacaktır. (Ekstra)

Akşam Yemeği: Gaziantep veya Adana’da alınacaktır. (Ekstra)

Konaklama Oteli: Bu gece otel konaklaması yoktur.